Üniversite sınavının
birinci ayağına çok kısa bir süre kaldı. Gerek son
hafta, gerekse sınav anında adayların yapması
gerekenler başarılı olabilmek ve hedefe ulaşabilmek
için önem arz ediyor. Yazımızda siz adayları
başarıya götürebilecek bilinen ama hatırlatılmasında
her zaman fayda gördüğümüz hususlardan bahsedeceğim.
Merkezi sınavlar dar
bir müfredattan değil, nispeten geniş bir
müfredattan bilgi ve muhakeme gücünü sorgulayan
sorulardan oluşur. Bu nedenle hazırlık sürecinde
işinizi son dakikaya bırakanlardansanız
önceliklerinizi belirleyerek puan getirisi yüksek
olan ders ve konulara ağırlık vermelisiniz. Özetle
sınavda soru çıkma olasılığı yüksek olan ders ve
konuları seçerek son haftayı verimli
kullanmalısınız. Gereksiz ayrıntıyla boşa zaman
harcamamak en doğru yaklaşım olacak.
Sınavın test tekniğine
dayalı oluşu hatırlamayı kolaylaştırıcı bir nitelik
taşır. Klasik sınavlarda olduğu gibi ham bilgi
sorgulanmaz. Bu da işinizi kolaylaştırır. Ancak
sürecin başında öğrendiğiniz ama unutmaya
başladığınız konuların testlerini çözerek hem genel
tekrar yapmış olur, hem de test tekniğinizi
geliştirebilirsiniz.
YGS genel hatlarıyla
sadece bilgiye dayanmayan, akıl yürütmeyi ve
mantıksal çıkarımlar yapmayı başarabilen adayların
iyi performans sergileyebilecekleri bir sınavdır. Bu
nedenle ham bilgi, tanım, tarif, formül ezberlemek
yerine akıl yürütme modellerini geliştirecek
çalışmalar yapmak sınav performansınıza olumlu
yansıyacaktır.
Deneme sınavları her
koşulda adaylara önerebileceğimiz bir çalışma
modeli. Bu aşamada gerek ÖSYM’nin önceki yıllarda
uyguladığı sınavları genel hatlarıyla gözden
geçirmek, gerekse her iki günde bir deneme sınavı
çözmek sınav heyecanınızı azaltır, eksiklerinizi
görmenizi sağlar, ÖSYM’nin soru stiline sizi aşina
hale getirir ve sınavda zaman yönetimi gibi nispeten
zorlanacağınız bir hususta size yetkinlik
kazandırır.
YGS’nin bir baraj
sınavı gibi algılanması ve bu zaman diliminde
YGS’den çok LYS’ye yönelik hazırlık yapmak stratejik
olarak doğru değildir. Şimdiye kadar LYS’ye yönelik
de bir hazırlık mutlaka yapmış olmanız beklenir ama
bu aşamada YGS sonrasına kadar tüm dikkatinizi
YGS’ye odaklamanız yararlı olacaktır. İyi bir
konsantrasyon için gireceğiniz ilk sınava odaklanmak
gerekir.
Rutin dışı bir dinlenme
ve beslenme düzenine geçmenizi şu dönemde hiç
tavsiye etmiyorum. Dinlenme ve beslenme düzeninizde
şimdiye kadar nasıl bir yol izlemişseniz aynısına
devam etmeniz, alışkanlıklarınızda sıradışı bir
değişime gitmemeniz yararınıza olacaktır.
Sınav sonrasına yönelik
hayaller kurmaya başlamak, çalışmadan sıkıldığınızın
ve bir nevi kaçışın başladığının işareti
diyebiliriz. Sınav sonrasına dair duygu ve
düşünceler zihninizde canlanmaya başladığı anda
küçük molalar vererek farklı bir şeylerle uğraşmak
ve yeniden masa başına oturarak kaldığınız yerden
devam etmek doğru bir strateji olacaktır bu
günlerde.
İnsan, psikolojisi
gereği başardığını görmek, başaramadığından da
kaçmak ister. Bu nedenle başarılı olduğunuz bir
derse gereğinden fazla zaman ayırıp, asıl başarmanız
gereken ama bilemediğiniz bir derse hiç zaman
ayırmamak ya da çok az zaman ayırmak hatalı bir
çalışma alışkanlığıdır. Gereken derse, gerektiği
kadar zaman ayırmak doğru bir yaklaşımdır. Bu uyarım
sadece sınav öncesi değil, sınav anını da
kapsamaktadır.
Sorularla inatlaşmak,
zamanı sürekli kontrol etmek ya da hiç dikkate
almamak, soruların tamamını okumadan hemen cevapları
bulmaya çalışmak, soruda sizden istenen yerine öznel
fikrinizi cevaba yansıtmak, yanlışların
doğrularınızı eksilttiğini unutup cömertçe soru
cevaplandırmak, ders ve sorulara karşı önyargıyla
yaklaşmak, kodlamaya dikkat etmemek ve daha onlarca
uyarıyı yazılı ve görsel medyada bu günlerde
sıklıkla görmüşsünüzdür. Biz de bu konulara dikkat
etmeniz gerektiğini hatırlatalım.
Turlama yöntemi bilinen
en pratik soru cevaplandırma yöntemidir. İtina ile
kullanmanızı öneriyorum. İlk aklınıza gelen genelde
doğrudur derler ama siz yine de bu tür soruları
ikinci tura bırakın! Eleme yöntemi de pratik bir
diğer test çözme tekniğidir, bunu da kullanın. Hatta
eleyerek şıkları ikiye indirgeyebilmişseniz mutlaka
birini işaretleyin, asla o soruyu cevapsız
bırakmayın!
Sosyal medyaya haziran
sonrasında ayıracağınız çok uzun bir yaşam sizi
bekliyor olacak. Ancak şu an buna ayıracak hiç
zamanınızın olmadığını hatırlatmak isterim.
Doğal halinizle
performansınızı en üst noktaya taşıyabilirsiniz. Bu
nedenle ilaç ve diğer fantastik destekler (okunmuş
pirinç, kuru üzüm, şeker vs.) beklediğiniz başarıya
ulaşmada işinize yaramayabilir.
Velilere de bir çift
sözümüz olsun.
Ne olur bu günlerde
çocuklarınızı olumlu ya da olumsuz ne kendinizle ne
de bir başkasıyla kıyaslamayın. Çocuğunuzun başarısı
ile ilgili büyük beklentiye girseniz bile bunu gence
bu günlerde asla hissettirmeyin. Evde sürekli
sınavın ana gündem olduğu bir sohbet ortamı
yaratmaktan kaçının. Çocuğunuza inanın ve ona
güvenin, ama bunda da abartıya kaçıp daha önceden
hiç böyle sözler söylemezken tam sınav arifesinde bu
cümlelerle ona moral vermeye çalışmayın, beklenen
etkiyi göstermeyebilir. Sıradan bir zaman dilimiymiş
gibi davranmak veli açısından daha doğru bir
yaklaşım olacaktır. Bir hamaset kokulu, uzun
metrajlı nasihatlerle onları bunaltmayın. Malum yeni
nesil kendini 140 karakterle ifade etmeyi
becerebiliyor ve anlatılacakların da bu kadar kısa
cümlelerle anlatılmasını arzu ediyor. Ne sınav sizin
geçmişte girdiğiniz sınav, ne de onlar sizinle aynı
kuşağı yaşayan gençler.
(Hürriyet Eğitim'de yayınlanmıştır)
|